SEYHAN
İLHAN

Özgürce, kendi deneyimlerine dayanan samimi, insani, içsel yaklaşımı ile çocuksu ifadelerde yakaladığı şiirsellik, Seyhan İLHAN’IN sanatçı kişiliğinin ve resimlerinin önemli özelliğidir.

Sanat ortamının ilgi ya da ilgisizliğinden veya yargılamalarından daha çok geçmişin bugün için de geçerliğini koruduğuna inandığı insani değerleri  şiirsellik, mecaz yaratma, duygu, tinsellik)  öne çıkarır. Sanatçı yaşamında ve eserlerinde kendinden yola çıkarak ‘‘varoluş arketiplerinin’’ uslanmaz sorgulayıcısıdır. Özgürleşmenin ve özgünleşmenin yolunun Carl Gustav Jung’un ‘‘gölge taraflarımız’’ dediği ruhumuzun kuytularına inerek en saf, en çıplak varlığımız ya da hiçliğimizle karşılaşarak yaratıcı yetimizle bütünleşmiş bir ‘‘Var olma’’ yolculuğu olduğunu bununda sıradan bir cesareti aşan Joseph Campell’in ‘‘Kahramanın Sonsuz Yolculuğu’’ kaderiyle izdeş olduğunu belirtir. Sanatçı, yaratıcı bireysel, bilimsel ve sanatsal yüzleşme/bütünleşme olmadan, yaşadığımız toplumsal sorunların altındaki yaralı bilincin sessiz çığlıklarını kulaklarımızı ve gözlerimizi kapasak da duyacağımızı eserlerinde im/leştirir.

Son dönem resimlerinde sanatçı, eserlerinde bilinçaltından sondajlayıp, farklı hayvan, insan ve objelerin yan anlamları ile bağ kuran toplumsal yaşanmışlıklarımıza gönderme yaparak okumamızı amaçlıyor. Her türlü eşitsizlik, güç, iktidar ve sosyal olaylar resimsel kurgunun konusu oluyor. Sanatçı varoluş yolculuğunda bilinç kadar kolektif bilinçdışından beslenerek arketipler dünyasında kendi bireysel mitini yaratma serüvenine devam etmektedir. Öncelikle onun resimlerini seyretmenin ötesinde okumayı bilmek gerek…

​